Diyelim ki, otomobiliniz silahlı haydutlar tarafından durdurulmuştur. Haydutlara, paranızı, pasaportunuzu, tabancanızı, otomobilinizi veriyorsunuz ve buna karşılık da haydutların o hoş refakatinden kurtulmuş oluyorsunuz. Bu bir uzlaşmadır, bunda kuşku yok. "Do ut des", (sana paramı, silahlarımı, arabamı "veriyorum", bana, canımı senden sağ salim kurtarma fırsatını "veresin diye"). Deli olmadıkça hiç kimse böyle bir uzlaşmanın "ilkelere aykırı" olduğunu öne süremez ya da uzlaşmayı yapanın, haydutların suçortağı olduğunu ileri süremez (haydutlar otomobili ve silahları yeni soygunlar için kullanmış olsalar bile, bu böyledir)