Hangi ıssız mağarasında yalnızlığının
Bir çığlıkla rüzgâr eser karanlıklara
Hangi umut, korkuyla, yem olarak attığın Gecenin dağlarında uluyan aç kurtlara.
Oysa ışıklarımın gün olduğu şehirde
Ölüm bile yaşamak biçimindeydi
Ayrıyız ya hiçbiri yok gözümde
Bir başka dünyanın kederindeyim şimdi.
Dev elleri sarmış bizi azap şeytanlarının Anlamsız bir bomboşluğun yankılarıyız Unutulmuş sokaklarında tedirgin insanların
Bir çiğ gibiyiz artık, kimsesizlik üstünde
Bütün yalnızlar gibi sessizliği gömülü
Bütün yalnızlar gibi bir kere daha ölü.