Gönderi

Kürt Dili:
''Dilimiz, resmî bir dil olmadığı halde; biz kendi dilimizle yazıyorduk. Dünya edebiyatından Kürtçeye çeviriler yapıyorduk. Çeviri yapmasına yapıyorduk ama pek çok zahmete katlanarak bu çevirileri yapabiliyorduk. Çevirmenlerin hakkını yemiyorduk ancak haklarını da ödeyemiyorduk. Kürtçe kitap satmak da Kürt sorunu gibi ayaklar altında eziliyordu. ''Nûdem'' çevirilerle ayakta kalabiliyordu. Ben ''Nûdem'' dergisinin ve Nûdem Yayınlarının sorumlusu ve çevirmeni olarak, çevirmenlerin hakkını veremiyordum. Onlara para yerine, kitap veriyordum. Verdiğim kitapların masraflarını da kendim karşılıyordum. Kürtçe kitaplar satılmıyordu. Kürtler, Türkçe okumaya alışmış ve bu alışkanlıklarından vazgeçmeleri de çok zordu. Elimi kaldırıp Kürtçe çevirmenlik hakkında konuşmak istedim ama sonra vazgeçtim. Konuşsam da ne konuşacaktım, kime sitem edecektim.? Devletin bu konuda suçu büyüktü. Tek suçlu da devlet değildi. Kürtler de suçluydu. Sessiz kaldım, suspus oldum. Böyle uluslararası bir organizasyon içerisinde Kürtleri de suçlamak istemedim. Tarih unutmasın ki ben Kürtlerin bu suçunu buraya not ediyorum. Bu konuda birilerinin uyuduğu derin uykudan uyanması gerek.''
Sayfa 61 - Tarih unutmasın ki ben Kürtlerin bu suçunu buraya not ediyorum. Bu konuda birilerinin uyuduğu derin uykudan uyanması gerek''Kitabı okudu
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.