Gönderi

Biz de, bulduğumuz kemiklerin üstüne ruh döktükçe ‘’oluşuruz’’. Özlemlerimizi ve hayal kırıklıklarımızı gençken olmaya alıştığımız şeylerin, geçmiş yüzyıllarda bilmeye alıştığımız şeylerin kemikleri üstüne ve gelecekte hissettiğimiz diriliş üstüne döktükçe, dört ayak üstünde sağlamca dururuz. Ruh döktükçe yeniden canlanırız. Zayıf bir çözelti, eriyen narin bir şey olmaktan çıkarız. Hayır, dönüşümün ‘’oluş’’ evresindeyizdir artık.
Sayfa 51
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.