Bazı şehirler hep kişilerle anılır.Tıpkı
LONDRA’nın —> SHAKESPEARE ,
PARİS’in —>BALZAC,
St.PETERSBURG’un—> PUŞKİN VE DOSTOYEVSKİ
ile anılması gibi ,
PRAG denince akla hemen FRANZ KAFKA gelir.
Eserlerinde bunalım yüklü insanı anlatırken modern edebiyatın da temellerini atan Kafka,Prag’dan sürekli kaçıp uzaklaşmayı düşünmüş .Prag’dan ayrılır ayrılmaz ise şehre geri dönmeye çalışmış.Her insanın kendi içinde yaşadığı gelgitleri bir şehir üzerinden deneyimleyen Kafka,hayatı boyunca ne Prag’la yapabilmiş ne de Prag’sız.
NOT: (sayfa:195)
1924 yılında 41 yaşında iken veremden dolayı ölen Kafka,vefatından önce pek fazla tanınan bir yazar değildir.Hatta Kafka ölmeden önce “DAVA,MİLENA’YA MEKTUPLAR ,ŞATO,AMERİKA,BABA’YA MEKTUP”
gibi eserlerini yok etmesi için arkadaşı Max Brod’a verir.Fakat Max Brod ,Kafka’nın talimatını görmezden gelerek Kafka’nın ölümünden sonra bunları yayımlar ve Kafka bu eserleriyle tüm dünyada tanınan bir yazar haline gelir.
Hayatı boyunca Dostoyevski,Goethe,Gogol gibi yazarların eserlerine duyduğu düşkünlükle bilinen Kafka’nın
“BENİM YALNIZLIĞIM İNSANLARLA DOLUDUR”
sözü aslında yazarın ruh dünyasını ve hayatını özetliyor.