Hiçbir naaşın mescide gömülme hakkı yoktur. Yeryüzünün en büyük mescidi Mescid-Haram'dır. Kabe'dir. Bu ev, Allah'ın haramı ve haremidir. Tüm secdelerin kıblesidir. Bu ev yani Kabe, Allah'ın emri ile yüce İbrahim tarafından bina edilmiştir. Büyük İslam peygamberinin iftiharı ve görevi bu "özgür evi" hürriyetine kavuşturmaktır. Ona tavaf ve secde edilmesini sağlamaktır.
Tüm yüce peygamberler bu evin hizmetkarlarıdır ama hiçbir peygamberin buraya gömülme hakkı yoktur.
İbrahim burayı bina etmiştir. Ama kabri burada değildir. Muhammed burayı özgürlüğüne kavuşturmuştur, ama onun da kabri burada değildir. Tüm insanlık tarihinde, sadece tek bir in san bu şerefe nail olabilmiştir. İslam'ın Rabbi, bir tek insanı özel evinde, Kabe'de defnedilmesi için seçmiştir. Kimdi o?
Bir kadın, bir köle, Hacer!
Allah İbrahim'e insanların en büyük ibadethanesini -kendi evini- bu kadının evinin yanına bina etmesini emretmiştir. Ve insanlık, Hacer'in evinin etrafını tavaf etmek zorundadır.
İbrahim'in Rabbi, bu ümmetin içinden adsız, sansız birini, bir kadını seçiyor. Köle olan bir anneyi. Yani beşeri sistemlerde, her türlü üstünlükten mahrum olan bir insanı.