Gönderi

Aristo, umumiye, bütüncül ve zaruriye hiç sarsılmayan bir ilgi göstermekle beraber “realiteden ayrılmanın ve talimlerin tehlikeli olduğunu” tekrarlamaktan da çekinmez:” Umumi mülahazaların geniş bir tatbikatı haiz oldukları şüphesizdir. Ama hususi mülahazalar daha çok hakikat ihtiva ederler.” diyerek yine bütüncülün gerdi işe bilinebileceği üzerinde düşüncesini belirtir. Böylece bu inançla ilimci Aristo, metafizikçi Aristo’nun; görünüşte karşısında, aslında yanında yer alır. Bu, onun aslında, tümdengelimin temelinde bu nevi tümevarımın bulunduğu, onun temelinde de bütün prensiplerin elde edilmesinde büyük rolü yüklenmiş olan bu zihni sezginin bulunduğu düşüncesinden ileri gelmektedir. Bu suretle düşüncenin umumi karakteriyle kendine has ampirizm arasındaki çelişiklikten ziyade bir münasebetten ve süreklilikten söz edilmesi isabetli bir tefsir tarzı olarak kabul edilmeye elverişlidir.
Sayfa 161
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.