Gönderi

"Her şahıs tasavvurlarını kendi lisanı üzre kurup da sonra başka lisana tercüme ettiği gibi, her millet vak'aları kendi tarihine göre tertib edip, öteki tarihleri ona kıyasla bulur..... Yani her millet kendi tarihini muhâfazaya mecburdur," diyor Cevdet Paşa. "Binâenaleyh, bizde de hicretin tarih başlangıcı olması emr-i tabiidir." Tarih, gerçekte iki kısma bölünebilir. Paşa'ya göre: "asr-ı Âdemden, Asr-ı İslâma kadar" olan zaman eski çağdır; ondan sonra yeni çağ İslâm'la başlar. "Yeni tarihi de iki kısma ayırabiliriz: İkinci kısmın mebdei, matbaanın keşfidir." Matbaanın keşfi, beşeriyetin tarihinde yeni bir devir açmış mıdır? Sanmıyoruz. Bizce yakın tarihi kanlı bir çizgiyle ikiye bölen, giyotinin bıçağı. Filhakika 1789, sanayi inkılâbını, siyasi bir zaferle taçlandıran yepyeni bir devrin habercisidir. Biz oyunu o zamandan kaybettik. Zavallı Cevdet Pașa! Hicri takvim,* hazin bir hatıra-ı tarihiyedir artık.
Sayfa 197 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.