Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

EN KUTSAL KİTAP, ÜŞÜMEMEK İÇİN YAKTIĞINIZ KİTAPTIR! Zekâ bir kum saati gibidir, bilgi arttıkça inanç azalır ya da inanç arttıkça bilgiye duyulan istek azalır. Bunu, eğitim seviyesi yükselen insanların inanç- larındaki azalmadan ya da daha seküler bir yaşam tarzı benimsemelerinden görebiliriz. Şimdi, asıl konuya dönecek olursak bugün dindarların,
Sayfa 124
··8 alıntı·
66,3bin görüntüleme
Göktuğ Berk okurunun profil resmi
Bilgi ve inancın birbirine zıt oldugunu savunanlar genelde inancsizlar oluyor. Ibni sina hayyam gibi sahislar inancinda bilgininde zirvesinde ki sahislardi. Tanri bilgiyi yarattigina gore inancli insanlar bilgi ile yaraticiyi reddedemezler. Herhangi bir bilgi de Tanrinin varligini inkar edemez. Bilimde hicbirsey kesin degildir. Evrime dayanarak Tanriyi inkar etme fikri ne yazik ki avrupadan bize de empoze edilmistir. Bugun dahi avrupada amerikada insan dna uzerine calisma yapan insanlar bir yaraticinin varligi fikrine katilmaktadirlar.
Hatice..iqra okurunun profil resmi
İnsanlık tarihi aslında insanların neye veya nelere tapındığının hikayesidir. Tanrısız toplum olmamıştır. Bu kimi zaman bir heykel kimi zaman ay, güneş olmuş veya bir kral. İlginç olan ise insanlar tek, büyük ve herşeyi yaratan bir Tanrı’nın varlığını kabul edip ona ulaşmak için diğer küçük Tanrı’larına ibadet etmişler. Boyun eğme kulluk etme isteği, kendini dünyaya karşı aciz ve güçsüz görmekle birlikte yaratıcının onun özüne yerleştirdiği kulluk etme ihtiyacından da kaynaklanıyor. Dolayısıyla Tanrı inancını reddeden de adını başka koyduğu bir şeylere inanıyor.
receبْ okurunun profil resmi
Eğer inanç sistemi sağlam temellere dayanıyorsa doğru bilgi imanı kuvvetlendirir.
Beyza Uçar okurunun profil resmi
"Bilgi arttıkça inanç azalır, inanç arttıkça bilgiye duyulan istek azalır. İnanç ve bilginin tanımı nedir ? Önce bunu cevaplamak gerekir. İnanç dini bilgi ve kalp odaklıdır. Bilgi ise nesnel somut kanıtlanabilendir. İnanç ; çoğunlukla duyuşsal alan, bilimsel bilgiler ise bilişsel öğrenme alanında ele alınmalıdır. Metnin girişindeki fikirde bu bağlamda bir sıkıntı var. İkisi ayrı ve bambaşka hususlar. Birinin delili deney, diğerinki ise dini tecrübe delili. Şuan toplumda çoğunluğumuz, ciddi manada dini hayatı yaşama gayesi gütmüyor, öte yandan sekurlesme ve modernlesme söz konusu. İnsanların çoğunluğu dindar olduğunu iddia ettiklerinde onlarin bunu kalpten söyleyip söylediğini ise ancak Allah bilir. Suç işleyenlerin çoğunun inançlı bireyler olduğunu iddia etmeleri , onların inançlarını doğru kavrayamaması veya inançlarındaki problemlerden kaynaklanabilir. Bunları bilemeyiz. Yazı oldukça etkileyici ve güzeldi. Ama bana göre inançsızlıgin karanlik kuyusunda ölmektense, inançli olmak ve gerekirse dünyada bunun için zorluk, sıkıntı görmeyi yeğlerim.
Dila okurunun profil resmi
İnananlara saldırmak için bilgi ve inancın birbirine zıt olduğunu savunma fikrinin artık modası geçmemiş miydi !
Esra okurunun profil resmi
İnsanın bir Tanrı inancına eşlik etmeksizin, ahlaklı bir hayat sürmesinde sürpriz bir durum yok. İnsan pekala Tanrısız da, ahlaklı olabilir. Bahsi geçen kavram insansa eğer, insanın özelliklerine bir bakmak lazım. Yapılan deneylerde insanın bebeklikten iyi ve doğru olana yöneldiği ve onu istediği gözlemlenmiştir (bkz. Paul Bloom, bebeklerle ahlak deneyi çalışması) Tanrı insanı dünyada ahlaklı olarak yaratırken, inanıp inanmama koşuluna göre ayırt etmez; sevebilme potansiyeli, vicdan, merhamet, adalet duygusu ve nihayetinde tüm bunları kapsayan ahlak, başlangıç aşamasında eşit dağıtılmıştır fakat sonrasında onları hunharca kullanıp kullanmamak insanın tekelindedir. Ahlak herkesindir. Bünyesinde hali hazırda var olan ahlaka ve onun kapsadıklarına iyi bakabilenler inançsız da olsa ahlaklı yaşamayı başarır, ki aslında konforlu olan da budur. Çünkü insan iyi ve doğru bir biçimde yaşamasının sonucunda iyi hisseder. İyi hissetmek zaten hep peşini kovaladığımız şey. İyi olmak, iyi hissetmeyi getirir, örneğin, zor durumda olan bir çocuğa yardım edip de ardından bunu yaptığı için berbat hisseden biri hemen hemen yoktur. Yardım edebilmek için ilk koşul inanç değil, insan olabilmektir. İnsan ise ahlakla yaratılmıştır, ona temiz bakmak kendi insiyatifindefir. Neticede insan olarak doğmak, insan kalabilmenin garantisi değildir. Öte taraftan, imanlı olduğunu iddia edip, inancına uygun yaşamayanlar ahlakın Allah tarafından yaratılmadığına dolayısıyla Onun yokluğuna delil gösterilemez. Bu durum, o kişilerin gerçekte imanlı olmanın ne demek olduğunu kavrayamamış olmalarıyla ilgilidir. Onların bu gibi tutarsız davranışları Tanrının sözde yokluğunun ve ahlakın Onun tarafından yaratımladığının bahanesi olamaz. Kur-an da zaten bu görüşü destekler. Bedeviler, dedi ki: "İman ettik." De ki: "Siz iman etmediniz; ancak "İslam (Müslüman veya teslim) olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir." Hucurat Suresi 14. ayet.
Döndü Çetiner okurunun profil resmi
⁰inanmak ya da inanmamak kişinin kendi bileceğidir saygı duyarım ancak aynada kendini incele ve de evrene bak ne muazzam değilmi mesele bence insan olmayı başarabilmek gençler ne dersiniz?
Mehmet Bayrak okurunun profil resmi
Al sana bilgi evrenin surekli genisledigini dunyanin en dusuk noktasini bigben teorisini parmak izini vs bundan 1500 yil once okuryazarligi dahi olmayan bir insanin bilmesini normal bisey diyorsaniz size gulerim yok dogma diyorsaniz gunumuz teknorolojisinde ispatlanmis bilgiler simdi siz neye dayanarak dini kendinizce yok sayiyorsunuz
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.