Gönderi

''Neredeyse bir asra şahitlik ettim, bunu her fırsatta yüzüme vuruyor zaman. ...En acısı da hatırlamak. Hatırlıyorum. Keşke unutmam kabil olsa. Hafızam tökezliyor ama çökmüyor büsbütün. Şehre bakıyorum. Edirne, doğup büyüdüğüm Edirne değil. Değişiyor çehresi, sanki ölüp ölüp diriliyor. Her seferinde de bambaşka bir çehreyle çıkıyor insanın karşısına. Şarkı dinlemeyi bıraktım eski silüetleri hatırlatıyor diye. En fenası da ne biliyor musun Asil Bey oğlum? Daha o zamanlarda bile zihnim ölü çehrelerle, isimlerle doluydu. Şimdi de öyle. Yürüyen kocaman bir mezarlığım adeta. ...İyi ki, iyi ki ölüm var da, bir yerden sonra fasıt daireye dönen bu dünyada fazla kalmıyoruz. ...İşte ben... Ben bir soluk isim olarak sararmış sahifelerde yaşayacağım. Beni tanıyan son kişi de göçene dek!''
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.