- "Büyük Doğu nizamında basının vaziyeti, nur yuvası gözleri semaya doğru, HAK’tan bahseden Hazret-i Ömer’e boyuna ve her cümlesinde “Allahtan kork, yâ Ömer!” diye bağıran Müslümanınkine eşittir. Nasıl öbür sahabîler bu tekerlemeciyi susturmaya kalkışmışlar, Hazret-i Ömer de “bırakınız; bizim vazifemiz hakkı söylemeye çalışmak ve onunki bunları söylemektir!” demişse, bizim basınımızda HAK’ka bağlı ağacın kökü mahfuz ve müstesna, tatbikattaki her noktasını dilediği gibi tenkit etmekte her fert “nâmütenahî” hürdür..."