Gönderi

Din de nereden çıkmıştı şimdi? “Kapitalizmden söz ediyorlardı” diye açıklık getirdi. “Naif bir yorum tabii. Yeni din dedikleri paraydı, tapınma derken ticareti, tapınak olarak da alışveriş merkezlerini kastediyorlardı. İstiklal'deki Demirören alışveriş merkezinden, Gezi Parkı'na yapmayı düşündükleri ama tepkiler sonucu yapamadıkları şu iğrenç binadan söz ediyorlardı... Elbette yerden göğe kadar haklılardı. Biliyor musunuz, Avrupa'da en çok alışveriş merkezi inşa edilen şehir burası. Peki çocuklarımızın nefes alabileceği kaç parkımız kaldı? Kaç yeni müze açıldı? Kaç yeni kültür merkezi? Bu, sadece bir bina yapımı değil Nevzat Bey, bir yaşam biçimi dayatması. Nasıl ki Osmanlılar bu kenti aldıklarında külliyeler kurduysa, uluslar ötesi şirketler de kendi amaçlarına ulaşmak için bu tür merkezler açıyorlar. Bilirsiniz, külliyeler camileri, medreseleri, kütüphaneleri, hastaneleri, konuk evleri, aş evleriyle bir tür kültürel hizmet kurumuydu, oysa markalarin, alışveriş merkezlerinin tek derdi para ve daha çok kâr. İstanbul'un tarihiymiş, kültürüymüş, güzelliğiymiş kimsenin umurunda değil. Durmadan turistik oteller yapıyorlar, çirkin köprüler, iğrenç gökdelenler... Tek dertleri daha çok rant, daha çok vurgun, daha çok avanta.
Sayfa 212 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
286 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.