Arzulamaktan vazgeçmeyiz, hatta bu
bizi yüceltse ve öldürse bile. Arzu! Bizi tasiyan ve carmiha
geren odur. Bizi önceki gün kaybettigimiz ama günes doğduğunda yeniden bir fetih alani gibi gördügümüz muharebe
alanina her gün yeniden taşır. Yarn ölecekken, un ufak olmaya mahkum imparatorluklar insa ettirir bize. Sanki bu imparatorlukların pek yakinda çökeceklerini biliyor olmamiz,
Onları şimdi insa etme açlığımız için önem tasimazmis gibi,
Sahip olamayacagimiz seyi istemenin imkânini bize esinler.
Bizi sabahın köründe cesetlerle kaplı çayırların üzerine firlatir
ve gerçekleşir gerçekleşmez yeniden dogan projelerimiz olur
ölene dek.