Gönderi

Türkiye'ye hükmedenlerin şahsiyetiyle Türkiye'yi vatan haline getirenlerin şahsiyeti birbirinden daha işin başında, yüzyıllar öncesinden ayrılmıştı. Osmanlı devlet yönetiminde etkili olanlar mağrur, iddialı ve inatçı Anadolu halkının kök saldığı topraklardan ziyade, itaatkâr ve kurnaz Balkanlıların yaşadığı toprakları sevip benimsediler. Böyle duygulardan anınmadan siyasi rejim değişikliğine ayak uyduran yönetim kadrolanının gözünde Türkiye, imparatorluktan arta kalan son toprak parçasıydı. Fakat o güne kadar uyguladığı tarım tekniği neolitik çağdan beri hiçbir gelişme göstermemiş olan Anadolu halkı böyle düşünmüyordu. Yunus Emre'nin, Nasrettin Hoca'nın başka bir düşündüğü vardı. Bu ikisi ne düşündüklerini öyle ulu orta söylemezlerdi. Ne demişler? Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu. Osmanlı'nın Türklerden çekeceği var. Bütün devlet ricali öyle kabul etse de, millet olarak biz Türkler, Türkiye'nin imparatorluktan arta kalan son toprak parçası olduğunu düşünmüyorduk. Bize göre Türkiye Cumhuriyeti medeniyetin yeryüzündeki son müstakil İslâm odağını yok etmek isteyen iradesine karşı çıkmanın bir biçimiydi, medeniyete, o tek dişi kalmış canavara verilmiş bir cevaptı. XIII. yüzyılda darü'l-İslâm haline gelmesi suretiyle vatanlaştırdığımız ve sıktığın zaman şehitlerin fışkırdığı toprakların yine darü'l-İslâm kalarak yeniden vatanlaştırılması Cumhuriyetle mümkün olacaktı. Ruh buydu ve fakat bedenin aldığı şekil Türkleri hüsrana uğrattı.
Sayfa 231 - TİYO / HENRY SEN NEDEN BURADASIN 2 / XVKitabı okudu
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.