bence gayet de inceleme vasfına sahip bir yorum bu. çünkü marcel proustçu eleştiri tekniğinde tam olarak bu şekilde kitaba bağlı kalarak dil ve içerik eleştirisi yapılır, sizin yaptığınız da bu olmuş hacı bey.
uğultulu tepeler, okuduğum yüzlerce kitap arasında yarım bıraktığım 2 kitaptan biri. kitap hem roman kahramanlarının işçiliği hem de dil olarak oldukça yetersiz. bu sanal puanın sebebi de bence kitabı okuyan kesmin çoğunluğunun seçici ve eleştirel gözle bakmayıp 9-10 puan gibi yüksek puanları yapıştırıp geçmeleri.
bu da tamamen kitle psikolojisi sebepli. insanlar bazı kitapları okurken o kitabı o süreçte anlamamalarına ve aklında o kitap aylar sonra hiç kalmayacak olmasına rağmen pek tepki çekmemek için bireysel bir kaygıya değil kitlenin verdiği bir karara uyum sağlıyor. okurluğumun ilk zamanlarında aynısını bülbülü öldürmek kitabı için ben de yapmıştım. bülbülü öldürmek kitabı da aynı şekilde uğultulu tepeler kitabı kadar başarısız olmasına rağmen onun da puanı hep yüksek kalmaya devam edecektir bence.
zamanla kitlenin verdiği kararlara değil kendi bireysel sınırlarımıza güvenmeyi öğreniyoruz. ben de yıllardır 1000kitap'ta bu sınırlar konusunda insanlara bir farkındalık sağlamaya çalışıyorum. bu kitap için ben de detaylı bir inceleme yazmayı planlıyorum eleştiri mahiyetinde. sizin de elinize sağlık net olarak