Yeraltından Notlar (Zapiskiiz podpolya) Dostoyevski’nin iki dönemi arasında bir çizgi çizer. O ana kadar -özgün bir yaratıcı olsa da- yalnızca bir psikolog olarak kalmıştı,
Yeraltından Notlar Dostoyevski’nin nefis diyalektiğine bir giriştir. Psikologken, metafizikçi olmuştu, insan ruhunun tragedyasını sonuna dek izleyecekti; eski anlamıyla insansever biri değildi artık. Hugo ve Sand’la, ya da Dickens’la ortak bir yanı kalmamıştı. Bietinski’nin kuramlarıyla ilişkisini tamamıyla kesmişti. Gene de insanlığı seviyor, ona acıyordu, ancak bu sevgide, yeni bir şey, trajik bir yön vardı. Yapıtının sahne ortasında, insan, eskisinden daha da belirginleşiyordu; onu ilgilendiren tek şey, insan yazgısıydı; insan, artık yüzeysel bir varlık olarak ele alınmıyor, yeni bulgulanmış olan tinsel derinliklerine kadar deşilip izleniyordu. Yeni bir dünya, bir ‘Dostoyevski’ dünyası doğmuştu artık. Dostoyevski bir tragedya yazarıdır; onda, tüm Rus yazınında gizli duran tedirginlik en yüksek gerilimine ulaşmıştır: insanın acıklı yazgısı, dünyasının acıklı yazgısı taptaze, dipdiridir.''