Gönderi

Zeyniler’deki bir ay içinde öyle saatlerim oluyordu ki, bunalıyordum. “Uğraşmak beyhude! Daha fazla dayanamayacağım!” diyordum. İşte o zaman, Sör Aleksi’nin bu peygamberce sözleri imdadıma yetişiyordu, içim kan ağlarken gülmeye, şarkı söylemeye, ıslık çalmaya başlıyordum. O kadar ki, kalbim, nihayet bu neşenin yalanına inanıyor, suya konan kuru çiçekler gibi titreye titreye canlanmaya başlıyordu.
Sayfa 113Kitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.