Gönderi

68 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın konusuna değinelim öncelikle. Hastanenin yanı başında bulunan bir akıl hastanesinde (altıncı koğuşta) geçiyor genel olarak. Bir de bu hastanenin doktorunun etrafında geçiyor. Hastanenin doktoru Andrey Yefimiç bir gün akıl hastalarından olan İvan Dmitriç ile sohbet ediyor. Bu sohbet çok hoşuna gidiyor ve bunu her zaman sürdürüyorlar. Bir zaman sonra o adamın deli olmadığını düşünüyor. Hatta çevresindeki en akıllı insanın o olduğuna inanıyor zamanla. Sırf onunla ilgilendi diye onunda adı deliye çıkıyor. İşte aslında burada üzüm üzüme baka baka kararır lafını anıyorsun bir anda. Yani insan yanındakine benzer lafı gibi. Doktoru yavaş yavaş oraya düşürüyorlar tabi. Bir üst kademenin aşağısının da aşağısına. Oraya düştüğü zaman oradakilere aslında yıllarca kötülük yaptığını anlıyor. Hem oranın bunaltıcılığı ve hem de Nikita yüzünden. Bunun yanı sıra oradaki insanların ömürleri de çok uzun değil. Felçli ve de veremliler hep. Zaten en sonunda bizim doktorda bunlardan yanıyor. Yani bu hikayede yanan doktor oluyor. • "Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir." • "İnsanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil, içindedir."
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,5bin okunma
·
135 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.