Endülüs İslâm devletlerinin çalkantılı siyasî tarihi, çok dinli zengin bir kültür ve medeniyet tecrübesinin yaşanmasına engel olmamıştır. Tersine, farklı siyasi güçler arasındaki barışçıl rekabetin kültürel gelişmeyi teşvik ettiği bile söylenebilir. Müslüman, yahudi ve hristiyanların katkılarıyla oluşan bu din ve medeniyet tecrübesine "convivencia" adının verilmesi oldukça manidar. Zira convivencia "bir arada yaşama" tecrübesi demek.