Gönderi

"İnsan gerçeğinin ve hayatın, özüne erişilemeyen, çözülemeyen birer muamma olduğu düşüncesi Unamuno'yu gerçeğin çeşitli yönlerini araştıran bir yazar olmaya götürmüştür. Onun donmuş katı programlara, kesin biçimlendirmelere karşı çıkışı bu yüzdendir. Son çözümü bularak tam tatminlere erişmekteki imkansızlık, trajik bir duygu yaratır insanda: hayatın uyandırdığı facia duygusu. İnsanın kaderi, hayatın anlamı ve ruhun ölümsüzlüğüdür Unamuno'yu en çok düşündüren sorunlar. Nereden geliyor, nereye gidiyorum? Yürüdüğüm yol beni hangi gayelere, hangi kıyılara iletiyor? Nedir hayatın anlamı? Unamuno bu gibi soruların cevabını arar. Kişioğlunun trajedisini, onun ölümsüzlüğe karşı duyduğu korkunç açlıkta, bütün kısıtlama ve sınırları aşma eğiliminde, sonsuz hayata özlem ve kaçınılmaz ölümde görür. Bunun için kötümser ve bireyci sanata bağlanır. Şair Garcia Lorca'nın, yurttaşı Unamuno'yu "ilk İspanyol" diye nitelemesi de, yazarın, sayısı pek çok eserinde İspanyol insanın psikolojisi ve karakterini ustalıkla belirlenmesinden geliyor." -Behçet Necatigil
Sayfa 10 - Can Yayınları
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.