Gönderi

"Kendi mutsuzluğunu, başkalarının mutsuzluğu üstüne kurmaya çalışan bir anlayışın üstüne yağıyordu kar. Giderek azgınlaşan, zıvanadan çıkan, eğlence programlarında çılgınca göbek atan, müziğini ilkel haykırışlara çeviren, mal-para-ihale-rüşvet-cinayet-soygun cinnetlerinde boğulan bir toplumu aklamaya çalışıyordu durmadan. Herhangi bir ideolojinin, istediği anda on binlerce katil bulabildiği bir toplumsal yapının üzerine yağıyordu. Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez köylerinde, erkek zulmü altında bunalmış, başka hayatları özleyen narin genç kızların yemenilerine yağıyordu. Akşam kocasından yediği dayakla minibüs bekleyen erken yaşlanmış kadınların çileli yüzlerinde, gözyaşı olup akıyordu. Ama ne yazık ki bizi aklamaya yetmiyordu artık. ..."
Sayfa 254 - Doğan Kitap
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.