Gönderi

Biz kız sevmiştim, o da beni sevmişti ama ondan ayrılmak zorundaydım. Neden? Bilmiyorum. Etrafına silahlı adamlar toplanmış gibiydi, sanki ellerindeki kargıları bana doğru uzatmışlardı. Yanına yaklaşmaya niyetlendiğim anda kargıların uçlarına çarpıyor, her yanımı yaralıyor, hemen geri çekilmek zorunda kalıyordum. Neler çektim neler. Kızın bunda suçu yok muydu? Sanmam, hatta olmadığına eminim. Yukarıda yaptığım benzetmede eksik bir yer var, onu tamamlayayım: Benim etrafıma da silahlı adamlar toplanmıştı ama kargılarını içe, yani bana doğru çevirerek tutuyorlardı. Kıza yaklaşmaya çalıştığım anda kendi adamlarımın kargıları bana engel oluyor, kargıları aşıp geçemiyordum bir türlü. Belki kızın etrafındaki adamlara dek ilerleyememiş bile olabilirim. Oraya dek ilerlesem de, bunu ancak kendi etrafımdaki adamların kargılarından dolayı kan içinde kalarak ve aklım başımdan giderek yapabilmişimdir. Pekiyi, kız tek başına mı kaldı? Hayır, hemen bir başkası yanaştı kıza, üstelik pek kolayca, hiç zorlanmadan. Ben verdiğim uğraştan dolayı yorgundum, olup bitenlere çaresiz seyirci kaldım, nerdeyse sadece havadan ibarettim ve bu hava içinde onların yavaşça yaklaşan yüzlerinin ilk öpücükle birleştiğini görebildim.
··
375 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.