Frank Herbert'ın Dune'u, robot-makine kısır döngüsünü kırarak bilim-kurguyu insan merkezli ekolojik, filozofik ve jeopolitik temaların öne çıktığı bir alana taşımasından dolayı çok önemli bir eser. Bu yönlerden benim de oldukça beğenimi topladı. Diğer yandan beni kaybettiği noktalar da oldu ki yazarın o kısımlarda okuyucuyu memnun etme amacı taşıdığını düşünmüyorum. Bölüm başlarında gelecekteki bir karakterin, okuduğumuz zaman diliminde yaşananlarla ilgili kayıtlarından kısa kısa kısımlar vardı. Bazı okuyucuların spoiler olarak göreceğini düşündüğüm bu kısımlar benim için bu kitabı güzelleştirdi. (Başka bir kitapta olsa tercih etmeyeceğim ve eleştireceğim bir ayrıntı olduğundan bunun bu kitap için geçerli olduğunun altını çiziyorum.) Önce daha tanışmadığımız gelecekteki bir karakterden neler yaşandığını tarihi kayıtlar şeklinde öğrenmek sonra olayların nasıl o şekilde geliştiğini okumak hoşuma gitti. Bir tarih kitabını okuyup sonra olaylara bizzat şahit olmak gibiydi. En sevdiğim kısım genç Paul ve Dük Leto'yla birlikte ilk bölümdü. 2. bölüm ilki kadar tatmin etmese de güzeldi. 3. bölümde ise... benim zevkimin dışına çıktık. Ancak kitabın en başından itibaren işaret ettiği noktaya geldik.

DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111,8bin okunma

·

161 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nur D.