Vahdettin ülkeden kaçtıktan bir süre sonra, birleşik bir Türkiye’yi temsil eden İsmet Paşa başkanlığındaki bir kurul, 20 Kasım 1922’de İsviçre’nin Lozan kentinde törenle açılan Lozan konferansına katılmış; konferansın 1923 yılı Şubat ayının ilk haftasına kadar süren birinci döneminde çetin bir mücadele vermişti. Konferans 5 Şubat’ta kesintiye uğrayarak ertelenmiş; diplomasi sahasında yapılan karşılıklı gayretler sonucunda, 23 Nisan 1923’de ikinci dönem oturumları başlamış; daha çetin bir mücadeleyle, sonuçta, 24 Temmuz 1923’de Lozan Antlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşma, dünyanın her yanında Kemalist Türkiye’nin en yüce diplomatik zaferi olarak karşılanmıştı.