Gönderi

Karanlıkta yavaşça odaya girdim, abamı ve şalımı çikarıp soyundum. Ama nedendir bilmem, yatağa elimde kemik saplı bıçakla girdim. Yatağının sıcaklığı, bedenime yeni bir can üfledi adeta. Sonra onun hoş, nemli ve sıcak bedenini, Suren nehri kenarında körebe oynadığımız o zayıf solgun yüzlü ve iri, masum Türkmen gözlü kızı hatırlayarak kucakladım. Hayır, yırtıcı, aç bir hayvan gibi saldırdım ona. Oysa içimden iğreniyordum ondan. Sanırım aşk ve nefret iç içe geçmişti bende. Serin ve ay ışıltılı vücudu, karımın vücudu, avının etrafını saran kobra yılanı gibi açılıp beni içine hapsetti. Göğsünün kokusu sarhoş ediciydi. Boynuma dolanan kollarında tatlı bir sıcaklık vardı. O an hayatım sona ersin istedim; çünkü o dakikada ona duyduğum kin ve nefret yok olup gitti.
Sayfa 94 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.