Gönderi

Şehit De Olsa Kul Hakkı Kalır
Bir sahâbî, düşmana göğüs gere gere harblerde çarpışıyor. Birçok mahrûmiyetlere katlanıyor, sonra da şehîd oluyor. Efendimize (s.a.s.) arz ediyorlar: “Filân da şehîd olmuş” denince, Efendimiz (s.a.s.)in: “Ben onu ganîmetten çaldığı, (ya'ni taksim edilmesi lâzım olan ganîmeti, kumandanına teslim etmeden, kendi kendine hüküm vererek bir aba almış, işte bu yüzden çaldığı diyor.) “Ben onu çaldığı aba ile Cehennem'de görüyorum” demesi ne kadar mânâlıdır. Demek ki, insanın yaptığı günahlar yanında kâr kalmıyor. Hele kul hakkında, mutlaka helâllaşmağa veya aldığını sahibine iâde etmeğe mecburiyet vardır. Öyle ise, çok derin düşünüp, kimsenin hakkını üzerine geçirmemeğe dikkat etmelidir. Vurmalar, dövmeler, sövmeler, gıybetler, iftiralar, istihzâlar, alaylar, hakâretler ve daha bunlara benzer şeyler hep kul hakkına dahildir. Malını alıb vermemek, borcunu ödememek, emâneti iade etmemek veya geciktirmek, etrafındaki muhtaç olan fukarâ ve zuafâ-yi müslimînin, imkânı olduğu halde yardımına koşmamak ve sâire gibi haller de bir nevi, kul hakkı olmakla beraber, bunları yapmağa koşmak aynı zamanda hem müslümanlik, hem de insanlık vazîfesi ve icablarındandır.
Sayfa 106 - Seha Neşriyat - 1982Kitabı okudu
·
453 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.