Gönderi

Eski Türk ordusunda kadınların askerî birlikler içerisinde görev almalarına çok eski çağlardan itibaren rastlanmaktadır. Mesela IV. asrın başlarında Ordos'un güneyinde, Hun Devletinin bir devamı gibi ortaya çıkan Chao Hanedanı'nın son yabgularından birisi olan Ulug Tonga (veya Bars/Shih-hu), özel seçilmiş bin kişilik bir kadın gücü meydana getirmişti. Bunlara önce yaya, sonra at üzerinde ok atmayı ve kılıç kullanmayı öğrettiğine dair bilgiler mevcuttur. Ayrıca Selçuklular çağında, Bizans imparatoru Manuel Konya'yı muhasara ettiğinde (1146), kaynaklar şehrin savunmasını Sultan Mesud'un kızlarından birinin yaptığına dikkat çekiyorlar. Bu durum Türk kadınının devlet ve sosyal hayat içine ne kadar erken çağlarda girdiğini göstermesi bakımından mühimdir. Bunun dışında Delhi Türk sultanlarından Rükneddin Firuz'un kızı Celaleddin Raziye hakkında bilgi veren İbn Batuta; "O, yay kuşanmış ve manyeti etrafında bulunduğu halde erkek gibi ata biner ve yüzünü örtmezdi." diyor. Ayrıca Anadolu'daki Dulkadirli Beyliği'nin de 10 binlerce kadın süvarisinden söz edilir.
Sayfa 160 - Kronik Kitap, 4. Baskı: Mart 2021, İstanbul
··
308 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.