Çocukluk işte ... Ikına sıkına mutfağın üst rafından bir kava noz kayısı reçelini indirmişim, açıp kapağını kayısıların yarısın dan çoğunu yemişim, üstüne de şerbetinden biraz içmişim. Son ra bakmışım ki reçel yarıya inmiş. Anlaşılmasın diye kavanozu suyla doldurup, tekrar rafa yerleştirmişim. Suçum bu.
Çok geçmeden durumu fark eden annem beni şöyle bir yön temle cezalandırıyor:
"S e ni kulaklarından duvara çivileyeceğim!" Küçük gözlerimi fal taşı gibi açmışım. "Kulaklardan duvara çivilenmek!?" İnanılır gibi değil.
"Dur sen! Akşam baban gelsin, asıl cezayı sana o verecek!"