Yurdumuzun ve bütün İslâm vatanının
kurtuluşu, sinesinde dâva adamlarını barındıran gerçek müslüman âilelerin, onbinlerce, yüzbinlerce -gür ormanlar, yeşil çayırlar ve münbit ovalar gibi- yayılmalarında, çoğalmalarındadır.
Namzetlikten, dâva adamlığına- yalnız ve
yıkılmaz bir irade ve ruhun üzerinde- dost ve
düşman tarafından vurulmuş, ezilmiş ve horlanmiş olarak geçen genç adamı ise, binlerce yıldırıcı, bıktırıcı ve öldürücü tuzak bekler.
Her gün, kendi nefsi bin kere, âilesi onbin
kere, múhiti yüzbin kere ona saldırırlar.