Ne yerseniz O’sunuz!
“Besinler ilacınız, ilacınız besinleriniz olsun” (Hipokrat).
Yaşamımızda özellikle iki şeyin kıymetini bilmiyoruz: Boş zaman ve sağlık. Hiç geçmeyecekmiş görünen günlerimiz geride kaldığında, hiç bozulmayacakmış gibi gelen sağlığımız bozulmaya başladığında “eyvah!” diyoruz ama iş işten çoktan geçmiş oluyor. Ne giden günleri geri getirebiliyor, ne de bozulan sağlığımıza yeniden kavuşabiliyoruz. Bu konuda eğitimciler ve uzmanlar bizi sürekli uyarsa da söylediklerini kulak ardı ediyoruz. O nedenle özellikle sağlık konusunda farkındalığımızı artıran eserleri ara ara da olsa okumamız gerektiğini düşünüyorum.
• • •
Bu yönüyle nörobilimci Dr. 
Serkan Karaismailoğlu’nun kaleme aldığı “
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum” kitabını okumanın benim için çok yararlı olduğunu söyleyebilirim. Zira Karaismailoğlu’nun kitabını okuyana kadar hastalıkların biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla ilgili kafamda birikmiş bir dünya soru vardı. Örneğin, tam olarak beynimizi, sindirim sistemimizi ve duygu durumumuzu yöneten biz miydik? Daha sağlıklı bir beyne ve ruh haline sahip olmak için neler yapmamız gerekiyordu? Yediklerimizin beyin ve ruh sağlığımıza etkisi neydi? Sinir bilimcilerin mutluluğun sırrına dair görüşleri nelerdi? Mutluluk hormonları olarak bilinen dopamin ve serotonin nerede üretilmekteydi? Alkol, sigara ve şeker bağımlılığının biyolojik ve psikolojik sebepleri nelerdi? Hastalıkların yemek tercihlerimizle ilişkisi neydi? Yalnızca kirli işlerle meşgul olduğunu düşündüğümüz bağırsaklarımıza niçin ikinci beyin deniyordu?
• • •
İşte daha da uzatabileceğim kafama takılan tüm bu soruların cevabını Karaismailoğlu, kitabı okuyana kadar adını hiç duymadığım “mikrobiyata” kavramıyla açıklıyor. O, her ne kadar göremesek de vücudumuzda bir sürü mikroorganizmanın yaşadığını; mikrobiyata’nın ise bir arada yaşayan bu bakteri, mantar ve çeşitli mikroorganizmaların hepsini birden ifade eden bir genel bir terim olduğunu söylüyor. Sadece bağırsaklarımızda 40 trilyon mikroorganizmanın yaşadığını ve bu minik canlıların ürettikleri kimyasallarla beynimizi, karakterimizi ve kararlarımızı doğrudan etkilediğini dile getiriyor. Bu mikroorganizmaların yediğimiz yiyeceklere göre azalıp çoğalarak duygu, düşünce ve davranışlarımızı doğrudan nasıl etkilediğini; kilo alma ve vermede yaşadığımız sorunlardan eş seçimimize kadar tercihlerimizi nasıl yönlendirdiğini verdiği örneklerle bir bir anlatıyor.
• • •
Karaismailoğlu tüm bunları, sindirim sistemimizin başlangıcı olan ağızdan başlayıp, mide, ince ve kalın bağırsakta bu canlıların nasıl çoğaldığını ve beyin başta olmak üzere diğer hayati organlarımız üzerindeki etkilerini hemen her yaş grubundan okurun anlayabileceği bir üslupla gözler önüne seriyor. Karikatürler ve çizimlerle desteklenen kitapta kullanılan mizahi ve akıcı dil gerçekten çok etkileyici. Kitabı elinize aldığınız andan itibaren bırakamıyorsunuz. Okurken bir yandan gülüp eğlenirken bir yandan da düşünüyorsunuz. Çocukluğunuzdan başlayarak yeme alışkanlıklarınızı bir bir gözden geçiriyorsunuz. Zaman zaman yaşadığınız sindirim ve cilt sorunlarınızın, öğrenme güçlüklerinizin, mutluluğunuz ve mutsuzluğunuzun altında yatan biyolojik ve psikolojik faktörlerin neler olabileceği ile yemek tercihlerinizin karakteriniz ve kişiliğiniz üzerinde etkisinin olup olamayacağı konusunda uzun uzun kafa yoruyorsunuz.
• • •
Elbette Karaismailoğlu neyi yiyip neyi yememeniz hususunda size herhangi bir yönlendirmede bulunmuyor. Bununla birlikte o güne kadar ki alışkanlıklarınızı sorgulamanızı sağlayarak müthiş bir farkındalık kazandırıyor. İster istemez yedik içtiklerinizi bir bir gözden geçirmeye başlıyorsunuz. Neyi yapmanız ya da yapmamanız konusunda büyük bir iç görü kazanıyorsunuz. Bu itibarla uzun ve sağlıklı bir yaşamın şifrelerini içinde barındıran ve okurken insana büyük keyif veren bu kitabı, her yaş grubundan okura içtenlikle tavsiye ediyorum.
“Eğer siz de sıklıkla beyniniz ve kalbiniz arasında kalıyorsanız, yapacağınız şey çok basit: Bağırsaklarınızı dinleyin” (s.45) sözünün ne anlama geldiğini merak eden okurlara…
Sağlıklı ve kitaplı günler dilerim!
··
11bin görüntüleme
İşinin hakkını vermenin tam karşılığısınız, tebrik ediyorum. 👏 Gönlünüze sağlık.. 📚🧿
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏Keyifli okumalar dilerim.📚🦋🎈
İncelemeniz çok güzel olmuş kaleminize sağlık okuyacaklarım listesindeydi ama öne aldım 🌹🌹👍👍👍
En kısa sürede okumanızı öneririm.👌Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim efendim.🙏📚🦋
"Bay Nöro-Roman" bu işi çok iyi kotarıyor. :))
Tıbbi terim, kurgu ve argümanlarla harika kitaplar çıkardığını ve çıkaracağını bize çok güzel aktarmış. 
Kadın Beyni - Erkek Beyni ve 
Pia Mater serisini de ihmal etmeyin. 🤗
İncelemenize sağlık..
Gerçekten de öyle. Doğrusu yazarın kitapları, ilk defa sizin "Pia Mater" incelemenizde (#103127330) dikkatimi çekmişti. Kendisini bu kitabıyla daha yakından tanımış oldum. Önerinizi de dikkate alarak en kısa sürede diğer kitaplarını da okumak istiyorum.👌 İnceleme, alıntı ve yorumlarınızla yaptığınız katkılar için çok teşekkür ederim.🙏📚🎈
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.