Müslümanlardan önce hiçbir millet , bilgi nakil ve rivayetinde ravilerin güvenilirlik durumlarını tesbit için herhangi bir araştırma yapmayı ve bunu belli kurallara bağlamayı düşünmemiştir . Olaylar ve rivâyetler sadece nakledilmiştir. Nadiren bir - iki isimlik sened zikredilmiş , çoğu kere ona da gerek duyulmamıştır . Bu sebeple hadis metinlerini nakledenlerin şahsi durumlarının inceden inceye , ifâdenin tam anlamıyla kılı kırk yararcasına araştırılması ve mutlaka sened zikrini esas alan Hadis Usûlü Bilimi, Müslümanların geliştirip uyguladıkları bir bilim dalı olmuştur.