öncelikle eğer Dostoyevski yaşasaydı bana "oğlum ben bir üstada benziyor muyum? ben yazıyorum sen okuyorsun. büyültme bunu." derdi muhtemelen. raskolnikov ile kocaeliye her gün istanbuldan okula giderken yolda tanıştık ve sonrasında her gün benimle istanbulda kocaeli üniversitesine geldi. kendisine bana vicdanımı sorgulattığından dolayı, Sonya ya acının ne demek olduğunu bana öğretmesinden ötürü ve nihayetinde her ikisine bana yol arkadaşlığı yaptıkları için teşekkür ederim. sizleri gönlümde saklayacağım. ben.. ben kim miyim ben raskolnikovun baltası:)))