Gönderi

"Bak, dünyadaki bunca insan arasında, yanına gelmek için son seçeceğin adam bendim. Seni burada tutarsam, bir suç işlemiş olacağım. Biri seni bana karşı uyarmalıydı. Sana hiçbir yardımım dokunamaz. Cesaretini kırmam bir kere. Kafana sağduyu sokmaya çalışmam. Tam tersine, teşvik ederim seni. Şimdi gittiğin yola doğru sürerim. Şimdi olduğun gibi kalmana yol açarım, üstelik daha beter hale getiririm seni. Anlıyor musun? Bir ay daha geçti mi, gitmene de izin vermez olacağım. Emin değilim, anlıyor musun? Onun için, benimle hiç tartışma, hemen git. Gidebilirken git." "Ama gidebilir miyim? Her ikimiz için iş işten geçtiğini görmüyor musunuz? Benim için on iki yıl önce iş işten geçmişti." "Dene yine de Roark. Hayatında bir kere olsun mantıklı davranmaya çalış. Ben önerirsem, seni yanına alacak dünya kadar kodaman var, okuldan ister kovulmuş ol, ister olma. Düzenledikleri öğle yemeklerinde nutuklar atarken arkamdan gülebilirler, ama işlerine geldi mi hâlâ benden çalmakta üstlerine yoktur. îyi bir tasarımcıyı hemen tanıdığımı da bilirler. Guy Francon'a tavsiye mektubu veririm sana. Bir zamanlar yanımda çalışmıştı. Uzun süre önce. Galiba kovmuştum onu, ama önemi yok. Başlangıçta sevmeyeceksin onu, ama alışırsın. Yıllar geçtiği zaman da bana teşekkür edersin böyle yaptığım için." "Neden söylüyorsunuz bana bütün bunları? Asıl söylemek istediğiniz bunlar değil. Kendiniz öyle yapmamıştınız ki!" "İşte onun için söylüyorum! Kendim öyle yapmadığım için. Bak, Roark, senin bir yanın var... beni korkutan bir yanın. Sorun yarattığın için değil. Sırf kendine dikkat çekmek için teşhircilik yapmaya, farklı olmaya kalkan biri olsan, durum değişik olurdu. Topluma karşı çıkmak, onu şaşırtmak, onu eğlendirmek, bu arada da yan gösteriye bilet kazanmak, bir spor haline geldi artık. Ama senin durumun o değil. Sen işine âşıksın. Tanrı yardımcım olsun, seviyorsun yaptığın şeyi! İşte bu senin üzerinde bir lanet. Alnındaki o damgayı herkes görebiliyor. Sokaktaki insanlara hiç bakıyor musun? Korkmuyor musun onlardan? Onları oluşturan madde, işini seven insana duydukları nefretten ibaret. Tek korktukları tip o. Nedenini bilmiyorum. Kendini onlara apaçık ediyorsun, Roark. Onların her birine." "Ama ben sokakta insanlara hiç bakmam." "Bana ne yaptıklarını fark ediyor musun?" "Tek fark ettiğim, onlardan korkmamış olduğunuz. Benim korkmamı neden istiyorsunuz?" "İşte isteyişimin nedeni de o zaten!"
·
209 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.