Gönderi

Toprak, kaynak ve uydurma tanrılarımız üzerine bir dizi savaşı da geçtikten sonra, gezegendeki bütün kabileleri ‘küresel bir medeniyet' oluşturacak şekilde yeniden düzenledik. Ama, dürüst olmak gerekirse, o kadar da düzenlenmiş ya da medeni değildi bu yeni dünya. Bu yüzden birbirimizle savaşmayı sürdürdük. Ama aynı esnada, bilimi keşfettik ve kendi teknolojimizi geliştirdik.Bir avuç kılsız maymuna göre, oldukça şaşırtıcı şeyler keşfettiğimizi de söyleyebiliriz. Bilgisayarlar. İlaçlar. Lazer. Mikrodalga fırın. Yapay kalp. Atom bombası. Hatta ayabirkaç adam gönderip geri getirdik. Ayrıca dünyanın neresinde olursak olalım, her zaman birbirimizle temas kurabildiğimiz küresel bir iletişim ağı da geliştirdik. Etkileyici, değil mi? “Ama kötü haberleri almamız da bu döneme rastlar. Küresel medeniyet kurmanın korkunç bir bedelinin olduğu ortaya çıktı. Bu medeniyeti kurmak için çok fazla enerji harcamış ve bu enerjiyi de yerin altındaki ölü bitkilerle hayvanlardan gelen fosil yakıtları yakarak yaratmıştık. Sen dünyaya geldiğin sıralarda bu yakıtın büyük kısmını kullanmıştık ve artık geriye bir şey de kalmadı zaten. Bu yüzden kesintiye gitmek zorunda kaldık. Turnayı gözünden vurmuştuk. Buna Küresel Enerji Krizi dedik ve bu dönem bir süredir devam ediyor. “Ayrıca, fosil yakıtların tamamını yakmanın, gezegenin sıcaklığının artması ve çevrenin yok olması gibi çok fena yan etkilerinin olduğu anlaşıldı. Bu yüzden kutup buzulları eriyor, deniz seviyesi yükseliyor ve iklimler de iyice birbirine girmiş durumda.Bitkilerle hayvanların soyu bugüne dek görülmemiş bir hızla tükeniyor; çok fazla insan aç ve evsiz. Ve halen birbirimizle savaşmayı sürdürüyoruz. Ağırlıkla, geriye kalan son birkaç kaynak için. “Esasında evlat, bütün bunların anlamı, hayatın artık çok daha zorlu olduğu. Sen doğmadan öncegeçip giden Eski Güzel Günler'den çok daha zor. Eskiden her şey harikaydı ama artık dehşet verici.Dürüst olmak gerekirse, geleceğimiz hiç parlak görünmüyor
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.