1797 ile 1802 arasında ortaya çıkan sağırlığından çok önce, annesinin ölümü sırasında bir fiziksel ve duygusal zayıflık başlangıcıyla tehlikeye atıldığını görüyoruz. Bu hislerin daha sonra, bestecinin maraziliğini, zar zor anlayışlı olabilen dünyaya uyum sağlamaya çalışan gururlu, taviz vermez bir sanatçının dışarıya karşı fevri tavrıyla örtmeye çalıştığı yıllarda
daha da yoğunlaştığını görürüz.