Gönderi

Polo ile yaşlı kadın arasında gerçekten bir iletişim olup olmadığını kimse asla bilemeyecek ama bunun bir önemi yok zaten. Onun istediği telepatik güçlerini sınamak değil, hayal gücünün ve sinematografik anılannın bir suç katedraline, ölüm odasına çevirdiği Saint-Sulpice’ e dair tüm anılarından ve sezgilerinden kurtulmaktı. O resmi, ölümün resmini yaşlı kadına aktarmak, belki de kaderini ona devretmek içini rahatlatmıştı. Ama merak ediyordu: Gençler mi geçiriyordu ölümü yaşılılara, yoksa yaşlılar mı devrediyordu ölümü gençlere? Birkaç iyi adama göre kötülük düzensizlikte saklıydı. Böyle basit inançlar sayesinde olağanüstü hallerde, ortada huzurdan eser yokken huzur bulabiliyorlardı. Bu düşünce Polo’nun başını döndürdü: Saint-Sulpice'te amansız bir düzen hüküm sürüyordu ve orada iyilikten eser yoktu; halbuki Voltaire Rıhtımı’nda korkunç bir düzensizlik hakimdi ama yaşam,ölüm kılığına girmediyse ya da ölüm yaşama benzemediyse, kötülük mötülük yoktu.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.