Gönderi

Her şey dönüp dolaşıp toplumdan yabancılaşmama geliyor. Tom toplumun belirgin bir biçimde iyileştirilemeyeceği, ya da benim ona uyum sağlayacak biçimde değişemeyeceğim görüşüne katılmıyor. Bu durum beni depresyona sürükleyip bütün öfkemi kendime yöneltmeme neden oluyordu. Depresyon buymuş zaten, dediklerine göre. Fakat depresyon aynı zamanda motivasyon eksikliğine neden oluyordu. İçimde giderek büyüyen bir boşluk oluşuyordu. Eroin o boşluğu dolduruyor ve bana aynı zamanda kendimi mahvetme ihtiyacımı giderme olanağı sağlıyordu. Burda Tom'la aynı fikirdeyim aslında. Fakat onun durumu bütün umutsuzluğuyla görmeyi reddetmesine gelince, işte orda ayrılıyoruz. O benim kendime yeterince saygım olmadığını ve suçu topluma yıkarak bununla yüzleşmeyi reddettiğimi düşünüyor. Toplumun bana sunduğu ödülleri ve övgüleri (ve başarısızlık durumunda ayıplanmayı) hiçe saymamın aslında bu değerlerin kendilerini reddetmek anlamına gelmediği, kendimi onları kabul edecek kadar iyi (ya da kötü) hissetmediğim anlamına geldiği kanısında. Açıkça, "Bu niteliklere sahip olduğumu sanmıyorum" (ya da, ben bunların üzerindeyim) demek yerine, "Hiçbi şeyin bi s*** anlamı yok ki" diyordum.
Sayfa 188Kitabı okudu
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.