Bugün bir teyzeyle muhabbet ederken "Çalışın kızım koca parasına muhtaç olmayın" dedi.
"muhtaçlık" kelimesi çok ağır geldi. Aynı ömrü "paylaştığın" insanla, söz konusu maddiyat olunca "muhtaçlık" olarak algılanıyor olması çok kırıcı... Cevap olarak teyzeye "bir kocanın parasına karısı muhtaç olmayacaksa kim olacak?" deyip susmakla yetindim.
''Ev Hanımlığını hizmetçilik sandığı için kendini üniversiteye atan bir kızın kültüründen de, ahlâkından da bu memlekete hiçbir hâyır gelmez.''
- 
Peyami Safa
İnsanlar konuştuğunu kendine kâr sayıyor. Yine demokrasi ve yine idam ediliyor söz hakkı.
Yorumları okudum da sabrım yettiyi kadarıyla. Teyzem öyle eşine asi çık dememiş. Hayatın bin bir türlü hali var. Anneannem derdi ki, ben kızlarımı da ekmeğini kazanacak bir işleri olsun diye okuttum. Terzilik, öğretmenlik, hemşirelik okutmuş. Neden biliyor musun? Kendisi genç yaşında eşini kaybetmiş, çocuklarını binbir zulümle büyütmüş. Tarlada çalışmış, itfaiyede çalışmış, bir çok yerde çalışmış ama alın teriyle. Ve bir de köy yerinde. İşte bir gün hayat ondan eşini alır da çocuklarına bakmak zorunda bırakırsa koca parasına muhtaç kalmasın. Ekonomik olarak kimseye muhtaç olmadan devam etsin hayatına.
Bir de eşler vardır, iki ekmek getirdi diye canını alar eşinin. Yani oradan öyle konuşmak kolay. Kimin ne çektiğini bilemeğiz. Önyargılardan kurtulduğunda insanlık bu dünya yaşanacak hale gelir.
Ooo ben ne diyorum siz ne anlatıyorsunuz!? Bence iletiyi bir daha okuyun ve anlamaya çalışın zira ben artık anlatmaktan yoruldum. Ha şunu söyleyeyim. Kadının kocasının parasını yemesi kadar normal bir durum yok. Bunun okuyup okumamak veya kendi ayakları üzerinde durmakla hiçbir ilgisi yok, bu muhtaçlık asla değildir. Bunu anlayamıyorsunuz işte. İyi günler dilerim.
5 sonraki yanıtı göster
keşke koca parasına muhtaç olsam, elaleme çalışıp kölelik etmekten yeğdir. Öpüp başına koymalı, mis gibi helal para
Rabbim kendinden başka kimseye muhtaç etmesin. Evlilik paylaşmaktır. Ben onun parasına muhtacım o benim güzel bir sözüme...
2 sonraki yanıtı göster
(İsmet Özel’in bir konuşmasından…)
“İsteyen hep kadınlar…
Kadınların ne istediği önemli. Erkekler kendilerini ona göre ayarlıyorlar. Kadınlar kocalarına: ‘Ben senden yüksek gelir beklemiyorum. Ben sadece senden helal para kazanmanı istiyorum.’ deseler Türkiye’nin yüzü birdenbire değişir.”
anlamak lâzım, belli ki teyzemizi daha müspet düşünmeye itecek bir evlilik süreci yaşanmamış. böyle sözler çoğu zaman yaşanan acılardan yoğrulur.
Bu yorum görüntülenemiyor
Teyze bugünün gençliğini siz ise eski değerlerimizi yansıtan cümleler kurmuşsunuz hocam. Normal şartlarda tersi yaşanması gereken bir durum bu.
Allâh her iki cinsede her alanda sorumluluklarını (görevlerini) ve sınırlarını çizmiştir... Bunun dışında hiçbir bence, sence, izmce fikirler geçerli değildir. Günümüzde eşine köle gibi lanse edilen kadınlar maalesef kendi kocasına, anne ve babasına vermediği hizmeti kapitalist sistemin ve izmlerin kendisine empoze ettiği fikirlerle çalıştığı firmada /iş yerinde en az 12 saatten az olmaması kaydıyla gece-gündüz vardiya çalışma sistemiyle müşterilerin ve patronun hem gözüne cinsel bir obje olarak hemde hizmetçi/köle olarak hizmet vermektedir... Allâh'ın sistemine dayanmayan hiçbir sistem kadının hakkını korumuyor/koruyamaz aksine müşterinin ve patronun gözüne, gönlüne ve işine köle/hizmetçi ediyor... Eşine, annesine ve babasına bir bardak su vermeyi hizmetçilik/kölelik sayan zihniyet onlara muhtaç olmayayım adı altında 5 bin TL para için patronuna ve müşteriye bedenini (kendisi istemese yada o niyette olmasa dahi) teşhir etmekte dâhil olmak üzere hizmet etmekle birlikte hizmetçilik ve kölelik etmektedir. Komşu komşunun külüne dâhi muhtaçken! Sen istesende istemesende mutlaka ama mutlaka birgün bir şekilde eşine (kadın erkeğe-erkek kadına), anne ve babana muhtaç olacaksın...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.