Gönderi

Terakki Derken
Ernest Renan'dan söz ediyorum. Hani şu "İslam terakkiye manidir" sözünü söyleyen adamdan. Namık Kemal başta olmak üzere Türkiye"de okur-yazarlar Renan'ın bu sözünü epeyce tartışmışlar, çürütmeye çalışmışlardır. Sonuç olarak Mehmet Akif dahil, görebildiğim kadarıyla İsmail Kara ile Dücane Cündioğlu dışında kimse "evet, adam haklı! İslam terakkiye manidir" dememiştir. Hatta Kazım Karabekir'in anılarından okuduğumuz kadarıyla Fethi Okyar, Mahmud Esad, Tevfik Rüştü gibi dönemin siyasi aktörleri meclis kürsüsünden "İslam terakkiye manidir" fikrini savunmayı planlarlarken Karabekir onlara şiddetle karşı çıkmış, İslam'ın terakkiye engel teşkil etmeyeceğini delilleriyle ispat yoluna gitmiştir. ... İlke şu: Sadece ilerlemek ve gelişmek adına insan onurunu zedeleyecek, herhangi bir insanı zor durumda bırakacak, hatta onu işinden edecek bir işe imza atamazsınız. Osmanlı'ya matbaanın girişinin gecikmesinin (ne demekse artık) yazıcıların işsiz kalacak olduğu gerçeği ile yakından ilişkisi vardır misal. Aynı zamanda "kutsal olanın" çoğaltılmasının bir usul ve erkan dairesi içerisinde yapılması hassasiyeti ile de. İbadethanelerini ve kamu binalarını son derece gelişmiş bir taş ustalığı ile inşa eden Osmanlı'nın, evlerini genellikle tahtadan yapıyor olmasını gelişmemişlik ile mi izah edelim yoksa dünyanın faniliğine olan inançla mı?
Sayfa 77 - Profil Kitap / 2017Kitabı okudu
·
815 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.