Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

335 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sevgi neydi? Emek değil, iyilik hiç değil…
Nazım’ın aşklarını, belki de aşka âşık olduğunu çoğumuz biliriz. Bu kitaptan beklentim, Nazım’ın sadece Piraye ile olan ilişkisine yönelikti. Öncesini veya sonrasını, onun aldatmalarını okumayı istemiyordum. Öyle de başladı kitap, Nazım’ın, bazen de Piraye’nin aşk ve hasret dolu mektuplarını okudum. Hapisteydi Nazım, Piraye ise onun biricik karısı idi. Ümitliydi, hapisten çıkacağını sanıyordu olmadı, aftan faydalanacağını sandı olmadı. Hapisteyken anlamıştı gerçek dostları kimler, en büyük tutamağı ise Piraye’ydi. Ondan aldığı mektuplar sayesinde güç buluyordu. Hapishanede iken bile çeviriler yapıyor, para kazanıyor bir kısmını da Piraye’ye gönderiyordu. Piraye de dikiş dikiyor, para kazanıyor, bazen O da Nazım’a para gönderiyor, bu şekilde mücadele ediyorlardı. Nazım, dört duvar arasında iken Piraye de gökyüzünün altında hapishaneydi. Birbirinden uzak kalmak zorunda kaldıktan sonra, hangisinin içerde, hangisinin dışarda olduğu hem ne fark eder ki? Nazım’ın hikayesini bilmeme rağmen ve bildiklerimi bir kenara koyarak okumak istedim onu. Anlamak istedim. Yıllarca süren mektuplarına, sevgilerine gıpta ettim. Yeri gelir, onu görebilmek için yanına çağırır, yalvarır; yeri gelir mektubunu başının altına koyarak uyur Nazım. Bozulan saatin mekanizmasını söküp, çerçevesinin içerisine Piraye’nin fotoğrafını koyar, saat diye ona bakar. Filmin sonunu biliyordum ama yine de Nazım’a kanmak istedi yüreğim. Bu ilişkide tek görebildiğim, yoğun bir sevgi ve özlem duygusuydu, üstelik zamanla daha da büyüyen bir duyguydu bu. Yıllar geçti, yan yana oldukları süreden dört kat daha uzun süre ayrı kaldılar. On iki sene bekledi Piraye. Hapishaneye bir gün dayısının kızı Münevver gelir. Nazım ona âşık olur. İnsanların değişebileceğini, duyguların değişebileceğini elbet anlarım ama birine kör kütük aşıkken, o kör gözler nasıl başkasını görebilir bunu anlayamam. Ya bizim sandığımız gibi kör olmuyor insan ya da Nazım’ın Piraye’ye yazdığı mektuplar bir hayal ürünü. Bu kadar hızlı bir değişime başka açıklama bulamıyorum. Nazım, Piraye’ye mektup yazar ve bu durumu itiraf eder, karı koca ilişkilerin bittiğini ama onun en yakın arkadaşı olduğunu söyler. Piraye üzerindeki şoku atlatıp, durumu kabullenir. Başka çare mi vardır ki? Aldatılmak, terk edilmek, yerine bir başkasının konulması çok ağırdır bir insan için. Hele ki Piraye yıllarca onu beklemiştir. Münevver ile Nazım’ın ilişkisi kısa sürer, Nazım Bey de ne yapsın hapiste, sevgisini yükleyebilecek en uygun kişi yine Piraye’dir. Af diler, Piraye’yi ikna edebilmek için edebiyatın ve romantizmin tüm olanaklarını sonuna kadar kullanır. O da yetmez, iş ajitasyona, intihar söylemlerine kadar gider. Samimi gelmez artık söyledikleri. Ne Piraye’ye ne de ben okuyucuya. “Hasretini, yokluğunu, sensizliği bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki yüreğimin etinde, gitgide çoğalarak gitgide derinden işleyerek öyle dayanılmaz oldu ki bu seni boğabilirdim senden kurtulmak için çünkü seni o kadar seviyorum.” Piraye’yi boğdu Nazım ama sevgisiyle değil. “Sana ve bana dair sevinçli ve korkunç rüyalar görüyorum. Bazan rüyalarımda beni bırakıyorsun. Sana kızmıyorum, gücenmiyorum. Hatta haklı buluyorum. En korktuğum, merhamet uyandırmak, merhamete dayanmak. Merhamet bağı.” Gördüğü korkunç rüyayı yaşamıyor Nazım ama Piraye’ye yaşatıyor. Ve kendisi merhamete dayanıyor. Merhametli Piraye tepkisiz kalamıyor ve ziyaretine gidiyor. Hapisten çıktıktan sonra ona evinde kalabileceğini bile söylüyor. Sonra Nazım çıkmaya yakın yine Münevver ile ilişkisi başlıyor. Hatta Piraye’nin son görüşünde ve son ziyaretin de Münevver de girer odaya… Piraye hiç evlenmedi, Nazım ise Piraye’ye yaptığını Münevver’e de yapacaktı… Sevgi neydi? Emek değil, iyilik hiç değil…
Nazım İle Piraye
Nazım İle PirayeNazım Hikmet Ran · Adam Yayınları · 19984,904 okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.575 görüntüleme
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Affedebilene aşık demem ben böyle de iddialıyım. "Piraye aşkından öldü de yine de dönmedi Nazım'a." Dönmemeliydi, dönülmez, insan sevilmeyişini nasıl sineye çeker...
Sibel okurunun profil resmi
Bir kez aldatan, hep aldatmıştır. Herkes ikinci bir şansı hak etmez ki Nazım kaç ikinci kez... Aynı fikirdeyim Fatma. 🌺
Emel Keleş okurunun profil resmi
Nazım’ın yaptığı Allahsızlık değil mi ya?🌺
Sibel okurunun profil resmi
Hem de nasıl...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.