Gönderi

Sonra beni dudaklarımdan öptün. Hafifçe senden ayrıldım ve gitmek istedim. O zaman şöyle sordun bana: "Giderken yanına birkaç çiçek almak ister misin?" Ben evet dedim. Yazı masanın üstündeki mavi vazodan dört tane beyaz gül çıkardın (ah evet, onları çocukluğumdaki o tek hırsızlama bakıştan tanıyordum) ve bana verdin. Onları günlerce öptüm.
··
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.