Gönderi

Atatürk'ün o sözü sanıldığından çok daha önemlidir ve tarihimizde ilktir, işlerini "dua" ile yürütmeye alıştırılmış bir topluma, her alanda bilimin yol gösterici sayılmasını öğretmek istiyor. Başka türlüsü de beklenemezdi O'ndan. "Ümmetlikten" millete dönüşen ve laik temellere oturtulan bir toplum için yol gösterici ancak bilim olabilirdi. Oysa eskiden yol gösterici "din"di. Atatürk dini gerçek dışı saymadığını anlatmak için olacak bir "Gerçek sıralandırmasına başvurmuş," "En hakiki" demesi bundan. Din bize öteki dünya için yol gösterici olabilir, ama bu dünyada ondan değil, "bilim"den yararlanabiliriz. Öyle ise o ünlü sözü tersinden başlayarak gene kurduk demektir: Bilimdir en gerçek yol gösterici dünyada. Laik devletin temeli de budur kuşkusuz: Devletin bütün etkinlik alanlarında bilime dayanılacaktır, çünkü bilim nesneldir, bu bakımdan da insanlar arasında kurulması gereken eşitlik sağlama bağlanmış olur. Dahası bilim, insanlardan gördüğü karşılığa göre değil, olayların oluşumuna göre gerçeğe varmayı tasarımlar. Onun karşısında Tanrı'ya inanan ile inanmayan, şu dinden ya da bu dinden olan, belli bir dinde olup da tapımını yerine getiren ya da getirmeyen diye bir bölümleme düşünülemez, herkes bir sıradadır.
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.