Gönderi

1920'lerde Hindistan'da İngiltere'den daha fazla film yapılıyordu, Filipinler gibi ülkelerde ise 1930'larda yılda 50'nin üstünde film çekiliyordu. Geniş bir çerçevede düşünüldüğünde aslında tüm dünyada imgesel filmlerinin çoğunu üretmiş olan ve bugün Üçüncü Dünya sineması dediğimiz şey, Birinci Dünya sinemasının marjinal bir uzantısı olmaktan çok uzaktır. TV için yapılan filmler hariç tutulursa, yılda 700 ile 1.000 imgesel film üretilen Hindistan dünyadaki imgesel filmlerin en önde gelen yapımcısıdır. Bir arada düşünüldüğünde Asya ülkeleri dünyada bir yılda üretilen filmlerin yarısını üretir. Burma, Pakistan, Güney Kore, Tayland, Filipinler, Endonezya ve hatta Bangladeş'te yılda 50'den fazla imgesel film çekilir. Egemen konumuna rağmen Hollywood ise dünya çapında yıllık imgesel film üretiminin yalnızca çok küçük bir kısmına katkıda bulunmuştur. "Standart" sinema tarihleri ve standart sinema teorisi ne yazık ki bu sinemasal bolluğun etkileri ile çok az ilgilenir. Hollywood merkezli formülasyon, Hollywood'dan daha fazla film üreten ve Hollywood'un devamlılık kodları ile melez estetik anlayışı ve yapım değerleri ile Hindu mitolojisinin hayalperestlik karşıtı değerlerini Hollywood'un salt taklidi ile bileştiren Hindistan'ın dev film endüstrisini küçültür. Sinema araştırmalarının Hollywood'a eleştirel yaklaşan kolu bile Hollywood'u bir olarak merkeze oturtup diğer bütün tarzları onun birer aksanı olarak değerlendirir. Bu çerçevede, avantgard sinema da Hollywood'un muallak bir alter egosu, bir egemen sinemayı reddiye festivali haline gelir.
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.