Umay Kahlo!
"Sokakta hiçbir gerçek tek başına dolaşacak kadar cesur değil. Sokaklar ne dediği anlaşılmayan hayallerle dolu. Varacakları hiçbir yer yok. Zaten bir yer aramıyorlar. O yüzden eğildikleri bir alın yok."
Umay Umay 'ın düşünce suçundan hapis yatan sevgilisi Atilla'ya, mektuplar, şiirler, sitemler ve hayal kırıklıklarını kaleme alması ile oluşmuş kitap. Bir nevi 
De Profundis diyebiliriz kitap için. Ayrıca hangi suçtan 16 sene hapis cezası almış bundan bahsetmiyor, internette de bulamadım.
Umay Gediklioğlu'nun şarkılarını dinlerdim, ancak aynı zamanda şair olduğunu bilmiyordum. Bu okuduğum ilk kitabıydı.
Kesinlikle herkesin sevebileceği bir okuma sunmuyor yazar bize, anlattığı şeyler daha çok 
Tezer Özlü, 
Fernando Pessoa, 
Hakan Günday, biraz da 
Arthur Schopenhauer tarzı karamsar, başkaldırı ve hayata karşı umursamazlık doluydu.
"Dışarıyı anlatmamı istiyorsun. Dışarıda da, içeride de bizi acıtan şeyler hep aynı. Aynı betondan, aynı demirden yapılmış evlerimiz. Sadece “daha masumuz” diye sokaklar boyunca dolaşabiliyoruz.Ya da başka beton evlere gidip demir balkonlardan sarkıyoruz. Sarkıyoruz ama düşmüyoruz. Bize balkonlardan sadece rüyalarda düşüldüğü öğretildi."
Dışarıdaki dünyanın da hapishanelerden pek bir farkı kalmadığını dile getiriyor. İlk başlarda Atilla'ya olan sevgisini, özlemini haykırsa da ilerleyen sayfalarda bir umutsuzluğa kapılıp kendi kabuğuna çekiliyor. İnsanların kendisine deli gözü ile baktığını dile getiriyor ve bu durumdan hiç rahatsız olmadığını da ekliyor.
Asıl delilik herkes gibi düşünüp, herkes gibi aynı davranışlarda davranıp, herkesin dışladığını dışlamak, bedenin özgürlüğü için ruhu köle yapmaktır asıl delilik.
"Ne zor, yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarını."
Bu satırları okurken aklıma sürekli 
Frida Kahlo geldi. Sürekli kendisine dayatılan düzene bir başkaldırı, kendisini dinlemeyen arkadaşlarına bir sitem ve imkansız aşk.
"Her elveda kırık bir merhabadır aslında
yapsana
beni kurtarsana."
Kitaba puan vermeyeceğim, okurken çok ikilemde kaldım yani bu kadar özel ve iki kişi arasında yaşanılanları kaleme alıp kitaplaştırmak ne kadar doğrudur bilemiyorum. Etkileyici olduğu kadar, iki kişi arasında yaşanılanlara ithaf ettiği yazılardan dolayı bir üçüncü kişiye çok anlamsız gelecek yazılarda bir o kadar, hatta neredeyse bir çok yazı anlamsızdı benim için.
·
1.072 görüntüleme
Umay Umay - Kazım Koyuncu düeti
youtu.be/NuJhSIKMkgE
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.