Gönderi

. Tabur kumandanı Aydınlı binbaşı Çoktandır kurmamıştı çilingir sofrasını Üç yıldır ayrıydı evinden Düş kurdu binbaşı birden: Aydın ovasında güneş iri bir salkım Gibi dökülürken akşam sepetine Ve domates doğrayan karısının bileklerine Sonra üç çocuğun başlarına sıra sıra! Konuşulacak, yapılacak ne güzel şeyler vardı, Çocukların saçları öpülecek, Kadının gözleri ballı incir, bakılacak İçilecek bir kadeh vardı masada, Söylenecek bir şarkı mahurdan, yarım kalmış. Aydınlı, efe bir rüzgar geçti yüreğinden «Ankara kurtulsun, bir gün kavuşuruz...» .
·
242 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.