Gönderi

Hz. Peygamber'in devr-i saadetlerinde İslâm'da “mezhep" denen bir şey yoktu; ancak onun ölümünden sonra kendilerine izâfeten “Hadîs” adı verilen öğretiler milyonlarla ifâde edilip çoğalınca Hulâfa-i Raşidîn devrinde getirilen “Hadîs yasağı” mezhepleri ortaya çıkarmıştır. Mezhep de Arapça “yol” anlamına gelmektedir. İslâmî yorum farklılıklarından bir zaruret olarak ortaya çıkan "Mezhepler” bu kalıbın oturmasıyla yine yol anlamına gelen “Tarik” deyiminden tarikatları ve tasavvufu doğurmuştur. İsmailîye mezhebinin ilk doğduğu Kuzey Afrika topraklarında esasında Sünnî Malikî ve Mısır'da da Sünnî Şafiî mezhepleri daha yaygın olup yeni mezhep bunları sindirememiş ancak gizlenmek durumunda bırakmıştır
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.