Gönderi

Pembe İncili Kaftan
Muhariplerden biri koştu. Tahtın önünde serili kaftanı topladı. Türk elçisine yetişti: - Buyurun. Kaftanınızı unutuyorsunuz. Muhsin Çelebi durdu. Güldü. Çıktığı kapıya doğru dönerek şahın işiteceği yüksek bir sesle: – Hayır, unutmuyorum. Onu size bırakıyorum. Sarayınızda büyük bir padişah elçisini oturtacak seccadeniz, şilteniz yok... Hem bir Türk yere serdiği şeyi bir daha arkasına koymaz... Bunu bilmiyor musunuz?.. dedi.
Dergah yayınları
··
257 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.