Gönderi

Şimdi, Hilmi'nin eşi iş yerinde bir tatsızlık yaşadı ve eve gelmeden önce yakın kız arkadaşı Pelin'in yanma uğradı. Öncelikle Pelin, sorunu algılamada Hilmi'den daha yetenekli olduğundan kadını görür görmez bir derdi olduğunu anlayıp ona ne olduğunu soracaktır. Hilmi'nin eşi de başlayacak derdini anlatmaya. Gelin şimdi de Pelin'in beynine bir göz atalım. Pelin'in beyninde aynen Hilmi'nin beyninde olduğu gibi önce ANS çalışacaktır. ANS çalıştığından, doğal doğal olarak karşısındakinin acısını hissedecektir. Hatırlayacak olursak Hilmi ANS'de çok kısa kalıp hemen TBS'ye geçmişti. İşin ilginç tarafi da burada başlıyor. Zira Pelin'in beynine baktığımızda TBS'ye hiç girmeyip ANS'de kaldığını görüyoruz. Sonuç olarak karşısında ağlayan kadını dinleyen Pelin'in çözüm bulma gibi bir derdi yoktur. Çünkü bilişsel empati için gerekli olan TBS'ye hiç girmemiştir bile. Tek yaptığı kafasını belirli bir açıda eğip ağlayan kadını lafı bitene kadar dinlemek olacaktır. Bir de arada söylenenleri kafa sallayarak onaylamak ve "gerçekten mi" diyerek olayın ne kadar önemli olduğunun altım çizmek. Peki, bu sirada ağlayan kadın ne görüyor? Karşısında kendisini dinleyen, sözünü kesmeyen ve hissettiği acıyı paylaşan Pelin'in yüzünü görüyor ve bu gördüğü yüz onun rahatlamasma neden oluyor. Gördüğün üzere sevgili Hilmi, iyi niyetle sorunu çözmeye çalışman sorunun kendisi oluyordu garip bir şekilde. Halbuki Pelin hiçbir şey yapmıyordu ve tüm övgüyü o alıyordu. Bu sana haksızlık gibi gelebilir ama hayat nerede adalet sağlamış ki burada bulacaksın. O nedenle sevgili Hilmi, sana olan tavsiyemi üzerine basa basa son kez söylüyorum. Ne zaman karşına ağlayan biri gelse tek yapman gereken başım hafifçe yana eğip belirli bir frekansta sallamak, arada bir de "gerçekten mi" demek. Biliyorum, karşındaki kişi derdini anlatırken aklına müthiş fikirler gelecek sorunu çözmek için ama ne olur ağzını kapalı tut, tüm çözüm yöntemlerini unut ve sadece onu dinle sevgili Hilmi. Daha sonraları ortalık sakinleştiğinde yine fikrini söylersin. Meraklanma o müthiş fikrin boşa gitmez. Ama zamanı gelince lütfen! Son sözüm de sana, adım bile bilmediğim Hilmi'nin eşi. Bak gördüğün üzere bu tarz duygusal durumlarda beynimizde farklı devreleri kullanıyoruz. Şu adama kızıp durma artık. Seni kızdırsa bile en azından bunu iyi niyetle yapmış olduğunu hatirla lütfen.
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.