-Hayat nedir biliyor musun evladım? Varoluşu meydana getiren şu zembereklerin hareketini kavradın mı? Kendine hiç baktın mı? Hayır ; halbuki bilimin gözünden baksaydın, Tanrı'nın eseriyle benim eserim arasında var olan sıkı ilişkiyi görürdün, çünkü saatlerimi mekanizmasını, onun yarattığı canlıdan kopyaladım.
-Usta, dedi heyecanla Aubert, bakır ve çelikten yapılmış bir makineyi, esinti in çiçekleri hareketlendirmesi gibi bedenlere can veren ve adına ruh denen Tanrı'nın nefesiyle kıyaslayabilir misiniz? Bacaklarımızı ve kollarımızı hareket ettiren görünmez çarklar olabilir mi sizce? Hangi parçalar zihnimizde düşünceler doğuracak kadar iyi ayarlanabilir ki?