Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

342 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Esir bir şehirde mahpus olmak!
“İnsanoğlu bu dünyada ne umulmaz durumlarla karşılaşıyor apansız” (s.325). Bir toplumu analiz etme ve anlamanın en iyi yollarından biri de en zayıf halkalarını tespit ederek onları bir masaya yatırmaktır. Zira bir toplumun gücü onun zayıf halkalarında gizlidir. Bu itibarla bir toplumun ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi düzeyi, insanlar arası ilişkileri, gelişmişliği, geri kalmışlığı ve gelecekte alacağı şekli zayıf halkalarından okumak mümkündür. İşte bir toplumdaki o zayıf halkalardan biri de işlenen suçlar ve cezaevlerinin durumudur.
Kemal Tahir
Kemal Tahir
, “Esir Şehir Üçlemesi”nin ikinci kitabı olarak kaleme aldığı “
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin Mahpusu
”nda tam da bunu anlatıyor bizlere. Serinin ilk kitabı olan "
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanları
"nın kahramanı Kamil Bey, kitabın sonunda Anadolu’daki kurtuluş hareketine yardım etmekten yedi yıl mahkûmiyet alıyor ve Bekirağa Koğuşu’nda kalmaya devam ediyor. “
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin Mahpusu
”ndaki hikâyesi ise yargılaması bitip mahkûmiyet aldığı için bir bayram öncesinde yanlışlıkla Sultanahmet’teki cezaevine gönderilmesiyle başlıyor. Bir paşa çocuğu olarak dünyaya gelen, iyi eğitimli ve yaşamının çoğunu yurtdışında geçirmiş olan Kamil Bey, siyasi mahkûmların kaldığı bir koğuşa verilmesi gerektiği halde, bir yanlış anlaşılma nedeniyle adam öldürmeden kumara, uyuşturucuya, hırsızlığa, dolandırıcılığa, yolsuzluğa kadar birçok adli suçtan insanın kaldığı bir koğuşa veriliyor. Muhteşem bir gözlem gücüne sahip olan Kemal Tahir, Kamil Bey’in hikâyesi ve cezaevi ortamında yaşananlar üzerinden o dönem toplumunun fotoğrafını çekerek analizini yapıyor. Sıradan insanların hallerini, işlenen suçların nedenlerini, ceza infaz sistemini, İngilizlerin işgali altındaki bir şehirde toplumun bölünmüşlüğünü, devlette yaşanan bürokratik, yapısal ve otorite boşluğunu, toplumsal yozlaşmayı, çürümeyi ve savrulmayı, Anadolu’da verilen Milli Mücadele’nin İstanbul’da oluşturduğu heyecanı bir bir ortaya koyuyor. Tüm bunların yanında kendisi de siyasi nedenlerle on iki yıl cezaevinde yatan Kemal Tahir, kitabı okurken sizi hapishanenin koridorlarında, koğuşlarında ve havalandırma bölümlerinde adım adım dolaştırıyor. Hapishane jargonu ve argo kelimelerini öyle etkili bir şekilde kullanıyor ki, o ortamı adeta size yaşatıyor. Bir yönüyle toplumun aynası olan cezaevi ortamı ve kültürünü bütün boyutlarıyla yansıtıyor. Satır aralarında, bağımsızlığı kazandıktan sonra asıl savaşın cehalete, yoksulluğa ve toplumsal ayrışmaya karşı verilmesi gerektiğinin mesajını veriyor. Özcesi, ideal bir Türk aydını ve vatanseveri olan Kamil Bey’in yaşadıkları üzerinden bir dönemin ruhunu anlatan “Esir Şehrin Mahpusu”, her ne kadar ilk kitap kadar akıcı olmamakla birlikte etkileyici bir eser. Kemal Tahir’le dönemin olaylarına farklı bir bakış açısıyla bakarak tarihin arka odalarında dolaşmak isteyen okurlara, serinin bu ikinci eserini mutlaka okumalarını öneriyorum. İncelememe kitabın ruhunu yansıttığını düşündüğüm “İçine düştüğü yalnızlığın ne benzeri vardı ne de boğuşmak için tutunacak bir yanı…” (s. 68) sözleriyle son verirken... Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim!
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin MahpusuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20203,670 okunma
··
2.400 görüntüleme
Ersin özkan okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık... Daha iyi anlatılamazdı...
nalkan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim.🙏📚
Umut durdu okurunun profil resmi
İncelemeniz her zamanki gibi aydınlatıcı ve öz. Kaleminize sağlık. Kemal Tahir'in bu üçlemesini hep okumak istemişimdir. Bu yıl bitmeden okurum umarım. Esen kalın. 🤓👏👏
nalkan okurunun profil resmi
Mutlaka okumanızı öneririm. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏 Şimdiden keyifli okumalar dilerim.📚🎈
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.